Öylesine

Uzun zamandır hazırlıyordu kendini bu sonuca.
Biliyordu, söylenebilecek her söze alıştırmıştı kendini.Vereceği cevaplara, tepkiye de…
Üç yıldır sürüyordu.Ara sıra iyi bazen kötü.Geneli hoş, tatlı anılarla doluydu. Hatırladıkça gülümsüyordu, gözleri dolu dolu olmasına rağmen. Kaybetmekten korkuyordu onu.Söylemek istediklerini söylese, sarılsa ona… Ya istenilmezse ya itilirse kuytu bir köşeye ? Kim verirdi çekeceği acıların hesabını, kim hissettirirdi yaşamanın tadını ona.
Ayrılığı bir kez tattıktan sonra kaç gün yaşayabilirdi bu vefasız şehirde, kaç kez… Zorluklara göğüs gerebilir miydi yanında desteği olmadıkça, hayata bağlanmasını sağlayacak tek bağı da koptukdan sonra..
Bir kez daha üzerini düzeltti.Aynaya bakmaya korkuyordu,tüm cesaretini toplamışken yine yitiriyordu.Heceliyordu sözlerini ağzında, usul usul geveliyordu söyleyeceklerini.“Sakin ol.Ters bir şey olmayacak.”

Tam rahatladığına inanıyor, aklına kötü düşünceler gelmeye başlayınca yeniden telaşlanıyordu. En öenmli günüydü belki de onun için.Tüm yaşamı buna bağlıydı.Bir tek kelime yön verecekti ona.Kalmasına ya da çekip gitmesine… Korkuyordu ama gitmekten değil, ayrılmaktan…Gözlerini sildi.Son bir kez, son bir kez aynaya bakıp gülümsedi.Yapabilirdi, başaracaktı! İnancı vardı, her şeyden öte bir inanç.
Sonunda yürüyordu.Ayaklarının, ellerinin titrediğinin farkına varamıyordu.Amacı uğruna kendinden geçmişcesine, etrafına bakmadan yürüyordu.Bir eziklik çökmüştü üzerine.Gözlerini karartıyordu.Başaracaktı, biliyordu. Vardı gideceği yere.Etrafı süzdü sessizce.Korkusunu derinlere gömdü. Nasıl demeliydi, ne demeliydi? Nasıl bakmalı, nasıl gülmeliydi… Allak bullaktı.İyi değildi.Halsizleşiyordu. Tükenmişti tüm gücü. Ve O geliyordu. Kalbi hızla çarpıyor, endişeleri artıyordu.
Elleri terlemiş, ağızı kurumuştu.Sesini kimse duymuyormuş gibiydi.Haykırıyordu.Duyulmak istiyordu. Hiç hareket edemedi. Bir adım attı.Uzattı ellerini. Ya canını verecekti ya da… ya da…

Sonunda dudaklarını aralayabilmişti.Bir söz söyleyecekti.Tek bir söz.
Yakınlaştı.Ateşe girmişcesine yanıyordu.Gözler, göremezdi kıvranışını.Kaç kez gelebilir ki bir insanın başına bu.Yumdu gözlerini.Sımsıkı yumdu… Sakinleşiyordu.Kalbi hızlı hızlı atsa da o hakimdi kendine.Düşüncelerini toparladı.Bir adım, bir adım daha… Ve sonunda söylemişti
— Benimle, benimle evlenir misin ?

Artık kurumayacaktı dudakları,artık kalbi sadece o istediğinde hızlı atacaktı.Onun yanında her an olacak, sarmalayıp saçlarının kokusunu duyabilecekti…Yerleri cennetin en üst mertebesiydi.Asla inmeyeceklerdi yere…Asla mutlu olmanın, aşkın dışında bir duyguyu tattırmayacaklardı birbirilerine…

2 thoughts on “Öylesine

  • 30 Mart 2007 tarihinde, saat 20:58
    Permalink

    çok güzel ne denebilirki başka

  • 01 Nisan 2007 tarihinde, saat 19:38
    Permalink

    çok güzel bir olay insanın içini duygulandırıyoo teşekkürler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

CAPTCHA
Change the CAPTCHA codeSpeak the CAPTCHA code
 

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.