BG ve AB

Bu sayfadaki içeriklerin son güncelleme tarihi 6 Aralık 2008’dir.

Avrupa Bulgaristan için ne yapabilir?
Bulgaristan siyasi güçlerinin temsilcileri, “Friedrich Ebert” vakfı tarafından düzenlenen tartışma toplantısında bir araya gelerek Avrupa’nın Bulgaristan için ne yapabileceği sorusuna yanıt bulmaya çalıştı. Amaç, ülkemizin AB üyeliğinin birçok yarar sağladığının ve AB’nin sunduğu fırsatların değerlendirilmesi açısından Bulgaristan vatandaşlarının Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy vermelerinin büyük önem taşıdığının gösterilmesi oldu.

Avrupa Parlamentosu Avrupa Halk Partisi gurubunda yer alan GERB’li vekil Nikolay Mladenov, konu ile ilgili olarak şu açıklamada bulundu:
“Avrupa Bulgaristan’a yeterince olanak sağlamış bulunuyor. Önemli olan ülkemizin bunları değerlendirmesidir. Bence en önemlisi, ülkeye tahsis edilip durdurulan Avrupa fonlarının serbest bırakılmasıdır. Bunun sonucu vatandaşlar üyeliğin yararını hissedecek.”
Avrupa Parlamentosu Avrupa Liberaller ve Demokratlar İttifakı grubunda yer alan DPS’li Metin Kazak ise şu açıklamada bulundu:
“Benim için AB’nin üye olan tüm devletlerin ekonomik ve finansal krizin üstesinden gelinmesine yönelik vizyonuna destek vermeye devam etmesi önemlidir. Avrupa ailesinin temel ilkelerinden biri olan dayaışmanın özellikle Bulgaristan ve birliğe daha düşük startla katılan ülkeler hakkında uygulanması mühimdir. Bulgaristan’ın AP vekillerinin ortak ulusal menfaatler doğrultusunda çalışmaları tamami ile mümkündür. Bulgaristan politikasının ne şekilde izlenmesi gerektiği konusunda ideolojik programlar ve tutumlar bizi ayırıyorsa da biz ulusal menfaatlerimizi Avrupa Parlamentosu’nda savunmak için gerekli mekanizmalar ve kapasiteye sahip bulunuyoruz. Örneğin Avrupa Parlamentosu’nda Bulgaristan’ın gayet negatif planda anıldığı bir rapor ele alınırken biz, Bulgaristan vekilleri çabalarımızı birleştirerek ülkemize dair bu negatif metinlerin kaldırılmasını sağladık. Ülkemizin AB üyeliği, onyıllar boyu biriken sorunlara çözüm getirecek sihirli bir değnek olarak görülmeye devam ediyor. Bununla beraber gittikçe çok insan, birliğe daha önce katılan diğer devletlerin sahip olduğu refah düzeyine ancak kendi çabalarımızla AB’nin desteğinden yararlanarak ulaşabileceğimizin bilincine varıyor. Sanırım, Bulgaristan vatandaşlarını ikna etmemiz gereken konu budur” şeklinde konuştu Metin Kazak.

Haber: Tatyana Obretenova
Çeviri: Tanya Blagova

—————————————-
—————————————-

Bulgaristan’ın Schengen bölgesine katılma hazırlılığı ve beklenen etkiler

Yapılan kamu oyu araştırmaları, Bulgaristan vatandaşları için AB üyeliğinin getirdiği en büyük yararın seyahat özgürlüğü ve birliğe üye olan diğer ülkelerde çalışma imkanı olduğunu ortaya koyuyor. Ülkemizin 1 Mart 2011 tarihinde Schengel bölgesine katılması ile bu imkanlar daha ga genişleyecek. Ancak o zamana kadar ülkemiz, belirli kriterlere cevap vermek mecburiyetindedir.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Milen Keremedçiev, Bulgaristan’ın Schengen bölgesine katılması yönünde yürütülen hazırlıklara adanan bir konferansta konuşurken şu an itibari ile hazırlıklarda bir gecikme olmadığını öne sürdü. Keremedçiev, ülkemizin Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Ulusal Vize Merkezinin kurulması istemini artık yerine getirmiş bulunduğunu bildirdi. Bakanlık bu yılın başında elektronik vizelerin verilmesini öngören bir pilot projesine start verdi. Elektronik vize sistemi aşamalı olarak Rusya, Ukraina, Sırbistan, Makedonya ve Türkiye olmak üzere 5 ülkedeki konsolosluk şubelerimizde uygulamaya konuldu. Önümüzdeki yıl itibari ile elektronik vize sisteminin bütün dünyada bulunan konsolosluk şubelerinde çalışmaya başlaması hedef güdülüyor. Bulgaristan, biometrik veri toplanılması alanında da ilerleme kaydetmiş bulunuyor.

12 konsolosluk şubemizde vize için müracaat edenlerin biometrik verileri toplanılıyor. Yakın zamanda Sofya havaalanında da biometrik verilen mukayese edileceği bir gişenin açılması bekleniyor. Bakan Yardımcısı Keremedçiev’in belirttiği üzere şu an itibari ile zayıf olan tarafımız, Schengen fonundan sağlanan kaynakların değerlendirilmesidir. Toplam 12,5 milyon avro tutarında olan bu kaynaklar, Dışişleri Bakanlığı yapılarının güçlendirilmesine ve Schengen kriterleri ile uyum haline getirilmesine yönelik olmaktadır. Bu yönde hazırlanan 6 proje, bundan sonra hayata geçirilecek. “Hazır olduğumuzu gösterirsek ve koşulan yüksek kriterleri yerine getirirsek Bulgaristan, Schengen bölgesine 1 Mart 2011 tarihinde katılacak” diyen Bakan Yardımcısı, bunun ülkemize sağlayacağı yararlar nedir sorusunu şöyle yanıtladı:

“Yararlar çok büyük olacak, çünkü serbest insan ve mal dolaşımı, Bulgaristan’ın Schengen’e girmesi ile tam anlamı ile gerçek olacak. Şu anda hudutlarda henüz pasaport kontrolü yapılıyor, oysa 2011 yılı itibari ile sınır kapıları kaldırılacak ve Bulgaristan’ın her yerinden örneğin Yunanistan’a girebileceksiniz. Hiçbir sınır ve çıt olmayacaktır. Yani şu an Sofya’dan Plovdiv’e nasıl istediğiniz gibi gidebiliyorsanoz, aynı şekilde kontrole tabi olmadan Yunanistan’ın her noktasına gidebileceksiniz”.

Analistlere göre geçiş döneminin, ülkemiz için belirli bir negatif etkisi var, çünkü henüz Schengen bölgesine üye olmayan Bulgaristan, bazı istemlere cevap vermek zorundadır. Mesela, Bulgaristan’ın komşu ülkelere vize uygulamak zorunda kalması sonucu turizm sektörünü olumsuz yönde etkiledi. Makedonya ve Sırbistan’dan gelen turistlerin sayısı üç kat azaldı. Aynı zamanda ülkemiz Schengen’e katılınca ortak “Schengen vizesi” dolayısıyla üçüncü ülke vatandaşlarının yaptığı yolculukların çoğalması bekleniyor.
Uzman Georgi Angelov’un sözlerine göre Bulgaristan’ın Schengen’e katılım hazırlıkları ve katılması da bir yandan ülkenin AB’ne daha büyük derecede bütünleşmesine yol açacak, diğer yandan ise birlik üyesi olmayan diğer ülkelerden dezentegrasyon faktörü olacaktır. Gelişmeler de bunu doğruluyor. Bulgaristan AB’ne katıldıktan sonra ülkemiz Bulgar mallarının satılabileceği dev piyasalara sahip Rusya ve Türkiye ile ticaret yapmaktan çok Yunanistan ve Romanya ile ticaret yapıyor.

“Ülkenin Schengen’e katılması ile bu etkiler daha da derin hale gelecek, altyapı, ticaret, turizm, hatta eğitim açısından bütünleşme daha da ilerleyecektir, diyor “Açık Toplum” Enstitüsünün uzmanı Georgi Angelov ve şunu da ekliyor: Bulgaristan’ın batı bölgelerinden vatandaşlar, Bulgaristan’ın değil, Yunanistan’ın sahillerinde tatil yapmayı tercih etmeye başlayacak. Ruse’de oturanlar Brüksel uçağına binmek için Sofya’ya gitmeyecek, Romanya havaalanlarından faydalanacaktır. Bununla beraber olumsuz etkileri azaltmak gerekir. Mümkünse Batı balkanlar’dan devletler için vizesiz rejim uygulanırsa bölgede dezentegrasyon değil, daha da büyük entegrasyona yol açılacak ”.

Haber: Rumyana Tsvetkova
Çeviri: Tanya Blagova

—————————————-
—————————————-

Bulgaristan-AB ilişkilerinin 2008’deki seyri

Bulgaristan, AB’nin mekanizma ve istemlerine uyma yolundaki ikinci adımını atmayı becerdi. 2008 yılı, Bulgaristan’ın AB üyeliğinden ikinci yılıdır. Sofya ile Brüksel arasındaki ilişkilere nasıl yansıdı bu yıl?

2008 yılı boyunca bu ilişkilerde bazı aksilikler oldu. Bu, üyeliğin ilk yılını heyecanla yaşayan yeni üye ülkeler için normal bir şey. Sevinç, gerçeğe ve reformlar yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi için yaptırımlara yer verdi. Bunlar, ülkeyi küresel mali krizin arifesinde ve sırasında etkiledi. Böylece Bulgaristan, katılım öncesi programlar çerçevesinde 220 milyon avro kaybetti, 500 milyon avro da bloke edildi.

Sofya, Brüksel’in eleştirdiği üç alanda da önlemler alarak tepki gösterdi. Bunlar, yargı sistemindeki reformlar, Avrupa fonlarından kaynakların benimsenmesindeki yolsuzluklar ve organize suçlarla mücadeledeki başarısızlıklar. Kişisel değişiklikler yapıldı, ancak şimdilik AB eski konumlarını koruyor ve yapılanları yetersiz sayıyor.

AB’nin eski demokrasilerinin bakış açısından bakılırsa bu böyledir. Ancak Balkanlar’daki durumun ve geçiş sürecinde bulunan bir toplumun özel şartları göz önüne alınırsa her şey ülkenin 5 yıl önceki vaziyetiyle kıyaslanmalıdır. Başbakan Sergey Stanişev, AB’nin, hükümetin hırslarını adil bir şekilde değerlendirmediğinden üzüntüsünü gizleyemedi.

Ancak diyalogtaki zorluklar, sıradan Bulgaristan vatandaşlarının, AB üyeliğine karşı tutumunu zedelemedi. “Alfa Research” ajansının yaptığı bir araştırmaya göre, iki yıl sonra da ülkemizin AB üyeliği hala birçok vatandaş tarafından destekleniyor. Veriler, Bulgaristanlıların, %47’sinin, AB üyeliğimizi desteklediğini, %14’ünün, desteklemediğini gösteriyor. Yine de bir bütün olarak üyelikten avantajlar, pek büyük sayılmıyor. İki yıl önce toplumda ülkenin Avrupai bir görünüşe sahip olması, sosyal-ekonomik ortamın da Birleşik Avrupa kurallarına göre değişmesi için beklentiler vardı. Şimdi Bulgaristanlılar, en çok AB üyeliğinin verdiği seyahat, iş ve eğitim imkanlarına seviniyor. Dolayısıyla Bulgaristan vatandaşlarının, AB konusunda kötümser olmadığı denilebiliyor.

Sayılı gün kala Bulgaristan, AB üyeliğinin üçüncü yılına girecek. 2009’da ülkemiz, şimdiye kadarki üyeliğinden ve yaptığı hatalarından ders aldığını, AB’deki yerini savunmak istediğini göstermeli. Bunun yanı sıra Bularistan, vatandaşlarına seçilen yolun doğru olanı olduğunu inandırmalı.

Yazı: Dimitır Uşev
Türkçesi: Rayna İvanova

—————————————-
—————————————-

Avrupa Komisyonu Bulgaristan’ın harcadığı çabaları dikkate alıyor

Avrupa Komisyonu’nun ara raporunda belirtildiği üzere Bulgaristan, adalet reformu yönünde önemli adımlar atmış bulunuyor. Ülkemizin 2007 yılının 1 Ocak tarihinde AB’ne katılması ardından yargı reformu eksikliklerinin giderilmesinde, yolsuzluk ve örgütlü suç olayları ile mücadelede yardım sağlanması ve bu alanlardaki ilerlemenin izlenmesi amacı ile düzenli raporlar halinde işbirliği ve denetim mekanizması getirildi.

Şubat ayında açıklanan ara raporda Brüksel, Bulgaristan’ın yargı reformunda kaydettiği ilerlemeyi şöyle değerlendirdi: “Yüksek Yargı Kurulu katında çalışan müfettişler, çalışmalarını tam hızla sürdürüyor. Avrupa İşleri Bakanı Gergana Grınçarova, Bulgaristan Radyosuna verdiği demeçte sağlanan ilerlemeyi şöyle değerlendirdi:
“Savcılık, İçişleri Bakanlığı ve “Milli Güvenlik” Devlet Ajansı arasında oluşturulan karma ekipler hakkında cesaret verici ifadeler kullanılmaktadır. Bu gruplar, örgütlü suça ilgili konularda çok daha etkili çalışamalar yürütüyor. Son 6 aylık dönemde suç dünyasının önde adamları hakkında alınan önlemler etkileyicidir, bunu itiraf etmek gerekiyor. Avrupa Komisyonu, yargı sisteminin Avrupa vatandaşları olarak hepimizin menfaatlerimizin korunduğu konusunda şğphe bırakmayacak şekilde çalıştığını görmek istiyor” diyor Bakan Grınçarova.

Aynı zamanda beklendiği üzere raporda Bulgaristan’da suç örgütü üyeleri hakkındaki dava sayısının az olduğu ve dava sayısının cezai takip temposunda önemli bir değişiklik olmadığını gösterdiği tespitleri yer alıyor.
“Raporun eleştiri bölümü, daha ilginçtir, diyor Bakan Grınçarova. Menfaat Çatışması Yasasının yürürlüğe girmesinin gecikmesi ve Milli Güvenlik Devlet Ajansı üzerinde parlamenter kontrol eksikliği, beklendiği üzere rapor metninde yer alıyor. Eleştirilerin bir bölümü, kilit önem taşıyan davalarla ilgili yürürlüğe giren mahkeme kararları eksikliği ile ilgili olmaktadır. ”
Brüksel, yaz mevsiminde yapılacak genel seçimler ve Avrupa Parlamentosu seçimleri ile ilgili olarak siyasi partilerin finanse edilmesine dair net yasaların kabul edilmesini öneriyor.
Rapor yorumlanırken parlamento muhalefeti eleştirileri, iktidar ise ilerleme tespitlerini öne sürdü. Sağ partiler, kendi eleştirileri ve Avrupa Komisyonu tavsiyelerinin aynı olduğunu vurguladı.

“Güçlü Bulgaristan için Demokratlar” DSB Meclis Grubu Başkanı İvan Kostov, şunları belirtti:
“Komisyon’un 16 ağır itiraz ve zaaf olarak gösterdiği alanlarda gerekenleri yapacak kişiler yok. İleride oluşturulacak hükümeten bir sonraki halk Meclisi’nden yasanın üstünlüğünü garantilemek gibi ağır talepler var. Geri döndürülemez bir değişikliğin ortada olduğunu kanıtlamak üzere Bulgaristan, bağımsız şekilde çalışan ve menfaat çatışması, yolsuzluk ve örgütlü suç olaylarını ortaya çıkarıp cezalandırmak ve yasanın üstünlüğünü korumak durumunda olan istikrtarlı bir yargı sistemi kurmuş olduğunu göstermelidir, diye belirtiliyor raporda. Bunda olumlu ne vardır?” diye konuştu İvan Kostov.
Diğer yandan iktidar, Avrupa Komisyonu’nun raporunu “objektif, dürüst ve dengeli” olarak niteledi.
“Rapor, pozitif eğilimleri tespit ederken izlenen alanlarda harcanan çabaların değerlendirildiğini ve desteklendiğini gösteriyor, diyor iktidar ortağı olan BSP Meclis Grubu Başkanı Angel Naydenov.”

Diğer iktidar partisi DPS adına konuşan Halk Meclisi Başkan Yardımcısı Ünal Lütfi ise şu açıklamada bulundu:
“Somut sonuçlara, davalara yol açacak reformlara kararlı şekilde start verilmesi gerekiyor. İçişleri Bakanlığı, önsoruşturma, savcılık ve mahkeme arasında doğrudan ve sıkı işbirliğinin yürütülmesi gerekiyor. ”
Avrupa Komisyonu tarafından yaz mevsiminde yapılacak olan ilerleme raporu, Bulgaristan’ın yargı sistemi reformu ile ilgili olarak tespit edilen eksikliklerle başetmek ve yolsuzluk ile örgütlü suç olayları ile ikna edici sonuçlar elde etmek durumunda olup olmadığını gösterecek.

Haberler : İliyana Rayçeva
Çeviri : Tanya Blagova

—————————————-
—————————————-

AK’nun altyapı projeleri için Bulgaristan’a tahsis edilen kaynakları serbest bırakması bekleniyor

Avrupa fonlarının yönetiminden sorumlu Başbakan Yardımcısı Meglen Plugçieva’nın Sofya’da düzenlenen “Bulgaristan 2009 – altyapı projeleri ve yollar” konulu konferansta konuşurken belirttiği gibi AB’nin “Bölgesel Gelişme”, “Ulaşım” ve “Çevre” programları kapsamında sağlanan kaynaklar, Bulgaristan’da krizin en çok vurduğu inşaat sektörüne canlanma imkanını sağlıyor.

Konferansa Avrupa Komisyonu “Bölgesel Politika” Genel Müdürlüğünde Bulgaristan sorumlusu olan Karsten Rasmussen de katıldı. Avrupa Komisyonu’nun önümüzdeki aylarda Bulgaristan’a altyapı projeleri çerçevesinde sağlanan parayı serbest bırakması bekleniyor. Hatırlanacağı üzere eski yol fonunda menfaat çatışması yüzünden, usulsüzlük ve iktidarın yüksek düzeylerinde yolsuzluk olaylarından dolayı mahkümiyet kararlarının eksikliğinden dolayı önce önkatılım programları olan PHARE ve İSPAkapsamında, bunun ardından ise “Ulaşım” ile “Bölgesel Gelişme” operatif programları kapsamında ülkemize tahsis edilen milyonlarca avro durduruldu.

İnşaatçılar Odası Başkanı Simeon Peşev, inşaat sektörünün kriz ortamında ayakta kalması için AB tarafından sağlanan desteğin şimdi son derece gerekli olduğunu vurgularken Avrupa Komisyonu’nu yeni Yollar Ajansı’nda yapılan devamlı denetimleri durdurmaya çağırdı. Peşev, ülkedeki inşaat şirketlerinin %75’lik bölümünün şu an sipariş almadıklarını ve onlar için tek çarenin kamu yatırımlarının olduğunu vurguladı. Diğer yandanKarsten Rasmussen, Avrupa Komisyonu’nun ülkemize yaptırım uygulamakla herhangi sisyasi amaç gütmediğini, hatta ülkemize karşı yumuşak tutum izlediğini öne sürdü.

“Kimi zaman eleştiriler yöneltiyorsam, bunu ülkenizin yararı için yapıyorum, diyor Rasmussen. Avrupa Komisyonunun Yolr Ajansında denetimler düzenlemeye devam etmeyeceğine dair söz veremem. Ajansın çalışmalarını takip etmeye devam edeceğiz, istediğimiz her zaman istediğimiz her belgeyi inceleyeceğiz. Bu ister İngiltere, ister Almanya veya İspanya olsun AB’ne üye olan tüm ülkeler için geçerli olan kurallardır. Bulgaristan’ın imajnının değişmesi zaman alacak. ”

Başbakan Yardımcısı Meglena Plugçieva, iş çevrelerine kolaylık sağlamak için Avrupa’dan finansman alma işlemlerinin daha basit duruma getirileceği ve ihale prosedürlerinin hızlandırılacağı yolunda teminat verdi.

“Hepimiz ibret dersimizi aldık. Krize ve çalıştığımız hıza bakılmaksızın tamamen şeffaf şekilde çalışmamız gerekiyor. AK tarafsız ve objektiftir. Kurallara uymak ortak menfaatlerimize uygun düşüyor. Bununla beraber Sayın Rasmussen’in Komisyon’un ülkemize karşı yumuşak tutum izlediği görüşünü paylaşmıyorum. Bence Komisyon, objektif, net ve titiz bir tutum sergiliyor. Diğer yandan Bulgaristan da ilerleme kaydediyor, olumlu değişiklik izleniyor. Biz AB içinde iyi bir ortakız. Bundan dolayı kriz ortamında da diyaloğ ve ortak çabalar yolu ile başarılı olacağımıza inanıyorum” diye konuştu Meglena Plugçieva.

Haber: Tatyana Obretenova
Çeviri: Tanya Blagova