Annem
Sonbaharın bu ıssız ve yalnız gününde aklıma ilk sen geldin yine.
Söyleyemediklerimi yazıp rahatlarım diye kalemi elime aldım ve başladım işte…
Yıllar geçti ben hala söyleyemediğim, belki de söylemediğim o kelimeyi, anlamını yeni yeni kavrasam da unutamıyorum bir türlü : “Seni Seviyorum.” .
Ben bu kelimeyi sana asla söylemedim.Dedim ya söyleyemedim işte, ne bileyim! Çocukluk o zaman. Anneyi sadece bize bakan biri sanırdım.Senin yokluğunun üzerinden yıllar geçen bu günde bir kez daha anladım.Sen, sadece annem değildin.Sen saçımı okşarken “Yavrum” demekle ; ben düşünce bana “Korkma!Arkanda ben varım.” Demenle ; her akşam üzerim açılıp da üşütmeyeyim diye başımda beklemenle benim annem olmaktan çok bir parçam, damarlarımda gezen kanın kaynağımışsın meğer! Bense bunları göremeyecek kadar körmüşüm ya da değerini bilemeyecek kadar çocuk…
Bunları duysan belki sevinirsin ama “Sen öyle değilsin, sen bir meleksin.” Der, beni yeniden oyuna getirirsin.Ama, artık belki büyümemden belki de senin yokluğunu daha çok hisseder olmamdan olsa gerek ki bunları söylemek geldi içimden.Her ne kadar da beni hala o ışıltılı gözlerinle izlediğini, o narin ellerinle sarmalayıp koruduğunu hissetsem de ne bileyim, bana kırgın olduğunu düşünüp onlarca, yüzlerce kez sana o kelimeyi geçen yıllara inat olsun diye mezarının bu ıssız ve kuytu köşesinde bir kez daha bağıra bağıra haykırmak istiyorum.Belki duyar da geri dönersin diye…
“ Seni Seviyorum…”.
5 comments