Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: AB’de Türkiye’nin Önüne Sudan Bahaneler Getiriliyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB üyeliği sürecinde Türkiye’ye uygulananların başka hiçbir ülkeye uygulanmadığına işaret ederek, “Öne sürülen gerekçelere baktığınız zaman aslında sudan bahaneler.” dedi.

Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Erdoğan ve Borisov basın mensuplarının sorularını cevapladı.

‘Türkiye’nin AB üyeliği yönündeki hevesi azılıyor mu?’ yönündeki soruya Erdoğan, hiçbir ülkeye Türkiye’ye uygulanan böyle bir sürecin uygulanmadığına işaret ederek, “Fiili olarak müracatımız 1954, resmi olarak 1963. Ortalama 50 yıllık bir süreç. 50 yıldır Türkiye yapmış olduğu müracaatın neticesini bekliyor. Öne sürülen gerekçelere baktığınız zaman aslında sudan bahaneler. Türkiye, AB ülkelerinin büyük çoğunluğundan kurumları, altyapısı üst yapısı itibariyle çok daha önde bir ülke. Gerekçeleri anlamakta zorlanıyoruz. Fasıllar da zaten genişlemeden sonra artırıldı. 15 ülke iken, şu anda 27 ülke AB üyesi duruma geldi. Bulgaristan’ın desteklerini yanımızda gördük, bundan sonra aynen bu desteği göreceğimize inanıyoruz. Bu müktesebatın şartlarına uyulmayarak, yeni şartlar getirilmek suretiyle Türkiye’nin önünün kesilmesi gayretleri manidardır. Ancak biz sabırlıyız, dersimizi iyi çalışıyoruz. Süreci kovalıyoruz. Ta ki Türkiye’ye ‘seni kabul etmiyoruz, almayacağız’ dedikleri ana kadar. Bu kararı verdikleri anda biz başımızın çaresine bakarız. Türkiye kendi kendine yetecek bir ülkedir. AB ile alakalı olarak oraya aslında güç katabilecek bir ülkedir. Bu gerçeği bildikleri halde bunu geciktirme arzularını anlamakta zorlanıyoruz. Medeniyetler İttifakı’nın eşbaşkanlığını yürüten bir Türkiye, AB’yi bu işin adresi haline getirebilecek bir ülkedir. Biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Herhangi bir sıkıntı yok. Yolculuk bu şekilde devam edecektir. Kararlıyız, sabırlıyız.”

Bir Bulgar gazetecinin ‘Türkiye ne zaman Trakya Bulgarlarının malvarlığıyla ilgili tazminatı ödemeyi düşünüyor?’ yönündeki sorusuna Erdoğan, “Bu konuyla ilgili görüştük. Bir yargı süreci içerisinde olan bir konu malum. Aynı durum hastaneyle ilgili de öyle. Arkadaşlarımızla bu konuyu değerlendirmek suretiyle şu anda kirada olan bu hastanenin kiraya verilmesi ve bunun kimler tarafından yapıldığı hususu yine yargıda süren bir süreç. Arkadaşlarımızla takip edip neticesini de yine değerli dostuma bildireceğim. Takipçisi olacağım bir konu. Trakya’daki olay, yine bir yargı süreci. Yargının vereceği netice, karar ne olacaktır, onu şu anda bilemiyorum. Bu karar neyse bu karara da yürütme olarak bizler uyacağız, uyarız. Bundan kimsenin endişesi olmasın.” cevabını verdi.

‘AB’nin gözlem raporunda Trakya göçmenleriyle ilgili hususlar, göçmenlere tazminat ödenecek midir? 10-20 milyar Dolar Türkiye Cumhuriyeti tazminat ödeyebilir mi?’ şeklindeki sorusuna Erdoğan, “Bununla ilgili kurulmuş olan komisyonlar çalışmalarını tamamlayacak. Ondan sonra yargıya götürülmesi gereken boyutu varsa değerlendirmeleri yapıldıktan sonra nihai netice neyse, takaslama olur, bir diğer türlü olur, ondan sonra bunun adımı atılacaktır.” diye cevap verdi.

Bulgar Başbakanı Borisov, ‘Bulgaristan’da Türkçe yayının kaldırılması ve tazminat talebi konuları kapandı mı?’ yönündeki soruya, “Milliyetçi akımlar ve bunların tepkilerine bakacak olursak, bir merhalede Bulgar politikasındaki insanlar, ortamda gerginlik yarattı. Bu gerginlik topluma yansıdı. Bu şirketler vasıtasıyla baskılar yapılmaya başlandı. Bütün bunlar da stratejik projelere bakma yerine, iki ülkenin çıkarlarıyla ilgilenme yerine gerilimle uğraşma konusunu gündeme getirdi. Bu nedenle herhangi bir parti veya partiler, Bulgaristan ile Türkiye arasında aracı olmasına gerek yok. Türkçe haberlerle ilgili referandum konusu da bu kapsamda gündeme geldi. Ve özellikle ileriye yönelik işbirliği, dostane ilişkiler adına bu fikri reddettik. Ancak ben gerçekten de samimiyetle ısrar ediyorum Türkiyeli meslektaşlarımız da bazı insanların davranışlarına bir göz atmaları lazım. Bulgaristan’daki Türkiye’nin temsilcisi gibi davranmamalarını istirham ediyorum. Anayasa Mahkemesi bazı konularla ilgileniyor. Ben Erdoğan beyefendiye çok teşekkür ediyorum. Müşterek kariyerimiz var. Futbolculuk, belediye başkanlığı yaptık. Aramızda bir güven var. Gerçek sebepleri kendisine aktardım. Stratejik anlaşmalar gündeme geldi. Sadece Bulgaristan-Türiye ilişkileri değil. Bazı çevrelerin yarattığı etnik gerginliği önlememiz lazım. Türkiye ile Bulgaristan istihdam yaratmalı, evlerini su basmayacak diye güvence vermelidir. Dostluk, komşuluk budur.” dedi. (CİHAN)