“İsim değiştirme olayları ders kitaplarında okutulmalı”

Aguş Bey, isim değiştirme olaylarının ilkokul kitaplarına alınmasını neden istediniz?

İsim değiştirme olayları ulusun birliği ve bu konuda aynı kriterlere sahip olmak için ders kitaplarında okutulmalı.
Yeni bir nesil geliyor ve değişik şekilde terbiye ediliyor. Aynı zamanda da isim değiştirme olaylarını vatanseverlik
olarak gören yeni oluşumlar meydana çıkıyor.

Hangileri?

Tahmin ediyorsunuz hangileri olduğunu.Bakan Vılçev, bu konunun okutulması için hangi gerekçeleri gösterdi?Prensip olarak tarihi olayların
değerlendirilmesi için zaman geçmesi gerekiyor, duygusal hareket etmemek açısından.
Ancak isim değiştirme gibi olaylarda zaman geçmesine gerek yok, çünkü bu tür hadiselere o anda tek anlam yükleniyor.
Göçten 20 yıl geçti, tarihçiler açısından değerlendirmek için 50 yıl geçmeli.Fakat bu etnik temizlik gibi hadiseler için geçerli değil,
onlar daha saniyesinde çok net. Bu olayları kınayan çok sayıda uluslararası belge var. Devlette bundan vazgeçti ve resmi olarak ilan etti.
Bir ulusal problemin çözümü Emine’nin ya da Cemile’nin ölümünü talep edemez. Barutin’deki ölüm olaylarını göz önünde bulundurarak söylüyorum bunları.
Bu çözüm değil, yabancılaştırmak. Böylece büyük bir grup yabancılaştırılıyor. Bu yüzden ulusun birliği için isim değiştirme olaylarının kınanması
gerektiğini düşünüyorum. Çünkü daha önemli gelişmeler bekliyor bizi ekonomik alanda.
Ulusumuz ne kadar daha çok birlik içindeyse o kadar daha iyi gelişmelerle başa çıkabiliriz.
 
Eğitim Bakanının kabul etmemesine rağmen isim değiştirme olaylarının ders kitaplarında okutulmasında ısrar edecek misiniz ve bu isteğinizi nasıl gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz?

Grubumuzda Bakan Vılçev’le görüşme kararı aldık, çünkü onun reddetme gerekçeleri net değil.
Bakalım o isim değiştirme olaylarının destekliyor mu desteklemiyor mu. O,
ülkenin Başbakan Yardımcısı ve devletin politikasından farklı bir tutumu olamaz.
Avrupa değerler sisteminin kriterlerine uyum sağlamalıyız.
Bildiğim kadarıyla isim değiştirme olayları yüzünden mahkeme karşısında hüküm giyen yok. Suçlulardan neden mahkemede hesap aramıyorsunuz?

Bu konuyu yakında görüştük, çünkü Bulgaristan dışındaki göçmen bir gruptan soru geldi. Gerçekten de hüküm giymiş kimse yok.
30 kişi bulunamıyor, dava kapanamıyor v.s şeklinde formaliteden sebepler gösteriliyor.
Dahası Dospat’taki olaylar hakkında yazılmış kitaplar var ve bu kitaplarda isim değiştirme kampanyasına katılanların isimleri belirtiliyor.

Belirtilen isimler hakkında dava açacak mısınız?

Bizce savcılık kendiliğinden hareket etmeli.
Basında yeterince malzeme yayınlandı ve savcılığın kayıtsız kalması şaşırtıcı.
Belki zarar görenlerin ve öldürülenlerin yakınları tekrar mahkemeye başvurmalı.
Onlar defalarca bunu yaptı ve mahkemelerin neden takibatı bıraktığını bilmiyorum.
Biz bu sayfayı kapatmak istiyoruz ve kapatılması da tarih dersi kitaplarında okutulmasıyla mümkün olacağını düşünüyoruz.
Sezgin Mümün, isim değiştirme olaylarında Hak ve Özgürlükler Partisinin üst düzey yöneticilerinin yüzde 70’nin rol aldığını söyledi, bu suçlamalara nasıl cevap vereceksiniz?

Şüpheliyim, böyle bir bilgi yok elimde ve doğru olup olmadığını söyleyemem. Ancak bu devlet politikasıydı.
Devlet politikasını yerine getireni aramıyoruz, isim değiştirme olaylarını devlet politikası haline getirenleri arıyoruz – suç olan bu.

Geçen hafta isimlerin geriş alma süresi kaldırıldı, bundan memnun musunuz?

Sürenin kaldırılmasının yanında daha bitirilmemiş çok şey var.
İsim değiştirme kampanyası birçok belgenin değiştirilmesine yol açtı.
İsmini geri almaya koyulduğunda kanuni birçok prosedürden geçiyorsun ve bunlar da yavaş yürüyor.
Ancak isim değiştirme tek bir yönetmenlikti ve her şeyi değiştiriyordu. Adların geri alınması ise daha uzun bir süre alıyor.

(Vsekiden)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

CAPTCHA
Change the CAPTCHA codeSpeak the CAPTCHA code
 

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.